MICE Endüstrisi Üzerinde Covid-19 Etkileri

23/11/2020
İlker Korkmaz

Süreç

Dünya, Covid-19 salgınından ilk kez, 31 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan kentinde kaynağı bilinmeyen bir solunum yolu rahatsızlığının ortaya çıktığını Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne bildirmesiyle haberdar oldu. Çok geçmeden, 3 Ocak 2020 itibariyle, benzer semptomları olan kırk dört hasta Çin’deki ulusal ofise bildirilmiş ve 5 Ocak 2020’de hastalık salgını haberleri DSÖ web sitesinde açıklanmaya başlamıştı. DSÖ, hastalığın tespit edilmesinden sonraki bir ay içinde, salgını 30 Ocak 2020’de Halk Sağlığı Acil Durumu olarak işaretledi ve 11 Şubat 2020’de hastalık ve hastalığa neden olan virüs resmi olarak sırasıyla COVID-19 ve SARS-CoV-2 olarak adlandırıldı. 11 Mart 2020’ye kadar, dünya 114 ülkede Covid-19 salgınlarına tanık oldu ve kapsamı göz önüne alındığında, DSÖ, Covid-19’u bir pandemi olarak ilan etti. Ülkeler sırasıyla karantina protokollerini uygulamaya başladı. Önce sınırlar belirli bir süreliğine kapatıldı, haliyle uçuşlar da iptal olmaya başlayınca çeşitli ekonomik faaliyet alanlarında ve özellikle küresel turizm üzerinde yıkıcı bir etki başlamış oldu. Sektörel fuarlar, festivaller, kongreler ve etkinlikler önce bir bir ertelenmeye, gidişatın daha da kötüye gitmesiyle birlikte, bir bir iptal olmaya başladı. Yaz döneminin gelmesiyle ülkelerin çoğu, ekonominin üzerindeki yıkıcı etkileri hafifletmek adına gerekli hijyen koşullarını sağlayarak iç turizme odaklandı. Fakat hiçbir ülke 2020 yılı için hedeflediği rakamların hiçbirine ulaşamadı hatta bir önceki rakamların bile altında kaldı.

Küresel Etkiler

Kongre, toplantı ve etkinlik sektörü turizm endüstrisinde en hızlı büyüyen sektör olarak tescillenmiştir ve şu anda ani Covid-19 salgını nedeniyle dramatik bir değişim geçirmektedir.  Turizmin en önemli parçasından biri olan küresel etkinlikler, bulaşıcı hastalıkların bulaşmasının en büyük kaynaklarından biri olarak kabul edildiğinden en çok etkilenen sektörler arasında yer alıyor. Etkinliklerin hacim, boyut ve kapsam açısından büyüklüğü, yalnızca Covid-19 için değil, aynı zamanda herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını için potansiyel olarak kolay bir hedef haline getiriyor. Etkinlikler, eylem planı ne kadar düzgün tasarlanırsa tasarlansın, insanın iç veya dış rahatsızlıklara karşı yüksek hassasiyetinin doğuştan gelen dezavantajından muzdariptir ve herhangi bir pozitif risk durumunda çok büyük yıkıcı etkilere neden olur. Bu nedenle etkinliklerin iptali veya ertelenmesi, bir salgın durumu söz konusu olduğunda her zaman tercih edilen karar olarak kabul edilir.

Etkinlikler, turizm işinde temel motive ediciler olarak kabul edilir ve bir destinasyonun pazarlanmasında geliştirilmesinde ve ekonomik faydalarda önemli bir rol oynarlar. Her yıl çok sayıda katılımcı, destinasyonun tanıtımına, kültürel farkındalığa, istihdam olanaklarına ve ekonomik büyümeye katkıda bulunan etkinliklere katılır. Oxford Economics (2018) tarafından yapılan araştırmaya göre, yalnızca iş etkinliklerine yıllık katılım dünya çapında yaklaşık 1,5 milyar ziyaretçi iken, küresel etkinlik endüstrisinin küresel GSYİH içindeki payı 1,5 trilyon dolardı ve doğrudan ve dolaylı harcamalar 2,5 trilyon dolara yaklaşan şaşırtıcı bir rakam oluşturuyordu. Küresel etkinlik endüstrisi ayrıca 26 milyon insana doğrudan ve dolaylı istihdam fırsatları sağlamıştır.[1]

Covid-19 krizinin ortaya çıkmasıyla birlikte, hükümetler tarafından seyahat aktiviteleri ile birlikte kongre, toplantı ve etkinliklere kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalarla birlikte turizm sektöründe telafi edilemez bir kayıp başladı ve halen de devam ediyor. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC)’nin açıklamalarına göre salgının verdiği zararın, 2008 krizinin etkilerinden 5 kat daha fazla olacağı öngörülüyor. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ilk değerlendirmelerinde uluslararası turizmde yaşanacak kaybın %30’lar civarında olacağını açıkladı. Bu hesaplamalara göre uluslararası seyahat sayılarında 440 milyona varan bir düşüş bekleniyor. Turizm gelirlerinde yaşanacak kaybın toplam turizm gelirinin 3’te 1’i olan 450 milyar dolar seviyesine çıkacağını öngörüyorlar. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) hava yolları şirketlerinin 314 milyar dolar zarar edeceğini tahmin ediyor. MICE sektörünü yakından ilgilendiren business class uçuşları da bu süreçte yakından etkilenecektir.[2]

Ülkelerin ortaya çıkardıkları raporlar göz önüne alındığında, ekonomik büyümede çok önemli bir rol oynayan MICE faaliyetlerinin (konferanslar, spor müsabakaları, festivaller, düğünler ve ticari fuarlar vb.) daha önceden görülmemiş bir şekilde iptal edildiği ve ertelendiği kaydedilmiştir. Bu yıl Tokyo’da düzenlenmesi planlanan Yaz Olimpiyatları, Avrupa Futbol Şampiyonası, Coachella Müzik Festivali, Cannes Film Festivali, turizm sektörün önde gelen fuarlarından ITB ve IBTM fuarları, modadan inşaata, enerjiden bilimsel konulara kadar ilgili binlerce etkinlik salgın sebebiyle iptal edilmek zorunda kaldı. Müzik festivallerinden Tomorrowland, Burning Man’in yanı sıra, sektörel fuarlar, tıp kongreleri vb. etkinlikler günümüz şartlarına ayak uydurarak sanal ve hibrit etkinlik olarak faaliyetlerini sürdürürken birçoğunun ise 2021 hatta 2022 yılına göre planlamaları yapılmaya başlandı. Küresel etkinlikler tarafında tüm dünya üzerinde mega etkisi olan Yaz Olimpiyatları ve Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ertelenmesiyle birlikte en büyük zararı bu mega etkinliklere ev sahipliği yapacak olan şehirler yaşadı. Çünkü mega etkinlikler sadece kitlesel bir popülerliğe sahip olmakla kalmaz, ev sahibi bölge hakkında farkındalık yaratmak ve teşvik etmek için bir platform sağlar. Aynı zamanda istihdama ciddi katkısı bulunmakla birlikte turist harcamalarını artırır ve çeşitli gelir kaynakları sağlar.

Türkiye’deki Etkileri

Peki salgının dünya üzerinde bu kadar büyük etkisi varken Türkiye’de durum neydi? Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Derneği (ICCA) istatistiklerine göre 2012 yıllarında dünya sıralamasında ilk 3’te bulunan İstanbul, 2015 yılı öncesinde ve sonrasında yaşanan küresel terör olaylarının da etkisiyle sonraki 2–4 yılda bu alanda yaşanan düşüş ile 2019 yılında dünyadaki 424 kongre şehri içinde 40 sıra ilerleyerek 44’üncü olurken, Avrupa’da 27’nci sırada yer almıştır. Haliyle MICE sektörü bu durumdan negatif etkilenmiştir. Yaşanan bu olumsuz süreçten dolayı oldukça zarar görmüş olan sektör Covid-19 ile de tamamen durma noktasına gelmiştir.

Ülkemizde, TÜRSAB bünyesinde faaliyet gösteren Seyahat Acentelerinin yaklaşık %10’unun MICE sektöründe faaliyet gösterdiği bilinmektedir. Bu sayı 800’ün üzerindedir. MICE sektörü bünyesinde ayrıca 50’nin üzerinde farklı sektör paydaşını barındırmaktadır. Bünyesinde 50’nin üzerinde farklı sektörü barındıran MICE Turizmi konusunda hizmet veren sadece TÜRSAB belgesine sahip acentelerin yıllık ekonomik büyüklüğü 5 Milyar TL’nin üzerindedir. Bu doğrultuda tüm alt sektörleri ile MICE sektörün büyüklüğünün 50 Milyar TL’den daha büyük olduğu söylenebilir. Yani MICE turizminin ülkemiz ekonomisi için de önemi tartışılmaz büyüklüktedir. Yasakların devam ettiği salgın sürecinde mart ayından bu yana etkinlik sektöründe faaliyet gösteren tüm firmaların hizmetleri tamamen durmuştur. Aşının bulunduğuna yönelik çıkan haberlerle birlikte en çok umudun yeşerdiği sektörde faaliyetlerin başlaması ise en iyi ihtimalle 2021 yılının ikinci çeyreğini bulacağından sektördeki tüm firmaların geleceği tehlike altındadır ve onlarcası ne yazık ki iflas noktasına gelmiştir.

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) ’nin düzenlediği çalıştayda; MICE sektöründe faaliyet gösteren tüm sektör paydaşları belirlenerek gruplar oluşturulmuş ve tüm çalıştay oturumları detaylı bir şekilde analiz edilmiştir rapor oluşturulmuştur. Anket sonuçları da raporun ekine eklenerek sektörün Covid-19 krizi sebebi ile detaylı hasar tespiti ve kriz sonrası stratejilerin ve politikaların oluşturulmasına ışık tutacak detaylı bir çalıştay raporu oluşturulmuştur.[3]

Dijitalleşme Serüveni ve Seyircisiz Etkinlikler

Turizmde bir taraftan kayıplar devam ederken ülkeler bu kayıpları minimuma indirmek amacıyla popüler destinasyonlarının tanıtılması yönünde dijitale ağırlık verirken Türkiye de dijitale geçişte gecikmemiştir. Bu noktada Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Türkiye’nin turizm markası olarak tanıtılması ve geliştirilmesi için gerçekten başarılı pazarlama ve iletişim çalışmaları yürütmüştür. Bunlardan ilki, dünya çapında özenle seçilmiş yerlerde konserler düzenleyerek, filme alarak ve yayınlayarak benzersiz deneyimler üreten organizasyon olan Cercle’ın sonunda Türkiye’ye gelmesiydi. Başrolde ise ünü tüm dünyaya yayılmış DJ Ben Böhmer vardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın davetlisi olarak Kapadokya’ya gelen DJ Ben Böhmer, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının organizasyonunda 31 Ağustos tarihinde UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan ve Türkiye’nin en etkileyici lokasyonlarından biri olan Kapadokya’da sıcak hava balonunda çok ses getiren canlı bir performansa imza attı ve tüm dünya dijital ortamda bu müzik ziyafetinin tadını çıkardı. Ardından Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) tarafından düzenlenen Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) 18–20 Eylül tarihleri arasında Marmaris’te seyircisiz olarak gerçekleşti. Üzerine motor sporlarının en yüksek prestije sahip organizasyonu olan Formula 1 Dünya Şampiyonası İstanbul İntercity Park Pist’inde geçtiğimiz günlerde 13-15 Kasım tarihlerinde yine seyircisiz olarak gerçekleşti.

Bu prestiji yüksek küresel etkinliklere salgın sürecinde ev sahipliği yapmak sektöre bunca zamandır hizmet sağlayan yüzlerce firmaya ve sektör paydaşlarına hatta ekonomiye pozitif yönde bir etki sağlamış olmasa da ülkemizin ve ev sahipliği yapan destinasyonların bilinirliliğini arttırmak ve prestijini güçlendirmek adına şüphesiz pozitif katkı sağladı.

Küresel Aksiyon

MICE endüstrisi çatısı altında gerçekleşen ulusal ve uluslararası etkinlikler, nitelik açısından son derece zengin bir içerik ve karmaşık bir organizasyon yapısı barındırmaktadır. Şüphesiz böylesi etkinlikleri hayata geçiren turizm çalışanları donanımlı, sektörün önde gelen nitelikli personel kitlesini oluşturmaktadır. Salgınla birlikte dünya genelinde milyonlarca nitelikli sektör çalışanı işsiz kalmış ve gelir kaynaklarının tamamı kesilmiştir.

Birleşik Krallık’ta önce #RedAlert kampanyasıyla yola çıkan ve çeşitli ülkelerde sembol yapıları kırmızı ışıkla aydınlatan ve farkındalık yaratan sektör profesyonelleri ve paydaşları #StandAsOne sloganıyla birlik çağrısında bulunup belki de sektörün bu zamana kadar ki en büyük küresel birleşimini oluşturmayı başardılar ve #WeMakeEvents[4] sloganıyla çeşitli faaliyetlere devam ediyorlar. Hepsi de yaratıcı, sosyal mesafeli ve etkili. Yardım kampanyalarıyla fonlar yaratıp, hükümetlere her hafta baskı yapmaya devam ediyorlar.

Sonuç

Bu süreçte etkinlik profesyonelleri olarak MICE sektörünü yeni bir bakış açısıyla cazip hale getirecek kreatif yaklaşımlara ihtiyacımız olduğunu hep birlikte gördük. Dijitalleşmeyle birlikte yeni nesil rekabet piyasasına adapte olup bir yandan Zoom ve Google tabanlı online ortamlar ile markaların taleplerine sanal ve hibrit etkinlikler ile cevap vermeye başlamışken istihdamın büyük ölçüde daraldığına ve bu zamana kadar sayısız başarılı etkinliğin altında payı olan emekçilerimizin göz ardı edildiğinin de farkında mıyız?

Farkındayız belki ama ses gelmiyor…

Klasik olacak belki ama şu bir gerçek; tüm krizlerde ilk yara alan ve en son toparlanan MICE sektörüne devlet tarafından destek verilmesi, sektörün geleceğini devam ettirmesi adına oldukça önemlidir!

MICE sektörünün küresel tek sesi olduğunuz için çok teşekkürler.
Thank you so much for being the global one voice of the MICE industry.


www.wemakeevents.com

Kaynaklar

[1] Oxford Economics. (2018). Global Economic Significance of Business Events. Retrieved from
https://insights.eventscouncil.org/Portals/0/OE-EIC%20Global%20Meetings%20Significance%20%28FINAL%29%202018-11-09-2018.pdf
[2] https://industryofmice.com/wp-content/uploads/2020/06/I-MICE-calistay-rapor.pdf
[3] https://industryofmice.com/
[4] WeMakeEvents, canlı etkinlikler sektörünün Covid-19 krizinden kurtulmak için acilen yerel yönetimlerden desteğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan uluslararası bir harekettir.

The following two tabs change content below.

İlker Korkmaz

MICE Profesyoneli - Yeni Ekonomi Derneği
Haliç Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü mezunudur. RenpaLab Kurucu Ortağıdır.

YORUM YAPILMADI

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir